Nâzım yanımızda!

2020 yılını geride bıraktık ve bir yeni Ocak ayının bize güzel bir yıl getirmesini diliyoruz, yeni umutlarla, yeni heyecanlarla, yeni sevinçlerle.Hakkımızdır: Umutlanmak, neşelenmek, heyecan duymak.

Kollarımızı şöyle iyice açıp yaşamı kucaklamak…
Bir yanımız ise, “aman,” diyor, “daha kötüsü olmasın? Ya gelen yıl gideni aratırsa?”
Kim karar verecek buna? Aklın uykusunun yarattığı canavarlar mı?
Bu kötüye gidiş değişmeyecek mi? Herkesin kendi köşesine çekilişi bitmeyecek mi?

119. doğum gününde, Nâzım’ın aklının aydınlığına bu soruları soruyoruz.

Çünkü soru sormak da hakkımızdır:
Savaşlarla, yoksullukla, işsizlikle boğuşuyoruz…
Kuraklıkla, kirlilikle, hastalıklarla yok oluyoruz…
Cehaletle, yobazlıkla, vasatlıkla, bencillikle boğuluyoruz…

Sorduğumuz soruları yanıtlıyor Nâzım:

“Tohuma, toprağa, denize inan, / insana hepsinden önce.” diyor.
“Bulutu, makineyi, kitabı sev, / insanı hepsinden önce.” diyor.
“Kuruyan dalın / sönen yıldızın / sakat hayvanın / duy kederini,
ama hepsinden önce de insanın.” diyor.

İnsana inanıyor Nâzım. Dostluğa inanıyor. Dayanışmaya inanıyor.
Yalnız olmamaklığa, kol kola girmeye inanıyor Nâzım:
“Sevindirsin seni cümlesi nimetlerin / sevindirsin seni karanlık ve aydınlık,
sevindirsin seni dört mevsim / ama hepsinden önce insan sevindirsin seni.”
İnanılacak olan insan, sevilecek, kederi duyulacak olan insan, bizi sevindirecek olan insan kim peki?

Başkasının emeğinden geçinen, başkasının toprağına göz diken, başkasının cehaletinden yararlanan, kendi çıkarlarını herkesin çıkarlarından üstün gören, ayrıcalık peşindeki insan mı?
Bu olmadığı kesindir.

Nâzım’ın kederini duyduğu, inandığı, sevdiği insan “Büyük İnsanlık”ın üyesi olan insandır: Emeğiyle dünyayı yaratan, aklıyla karanlığa meydan okuyan insanlık.
Ellerini toprağa basıp doğrulduğu zaman, dünyanın bahtını değiştirecek insanlıktır bu.
Bu güzelim dünyayı ve yaşamı cehenneme çevirenlere karşı, yarından umutlanmak için, kendini yalnız, çaresiz, bunalmış, kapana kısılmış hisseden Büyük İnsanlığı, kendi örgütlü gücüne inanmaya, yepyeni bir yaşamı kendi ellerimizle kurmaya çağırıyor Nâzım.

Nâzım’ın yaşamı bu inancın ve mücadelenin en somut ve doğrudan örneğidir: çalışkanlığı ve kararlılığıyla, bütün ürettikleriyle, bize güç vermeye, mücadelemize omuz vermeye devam ediyor.

Nâzım’la daha güçlü, daha umutluyuz
Nâzım’la daha inançlı, daha kararlıyız
Nâzım’la daha heyecanlı, daha yürekliyiz
Tüm emekçileri, gençleri, aydınları, Nâzım’ın sözlerine kulak vermeye, onun seslenişine hayatlarımızda daha çok yer açmaya çağırıyoruz.

119’uncu yaş gününde, onunla aynı safta olmaktan onur duyuyoruz:
Çok yaşa Nâzım!

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi olarak Nâzım Hikmet’in 119. yaşını çevrimiçi yayınla selamlıyoruz.

Bir Öneri

Ankara Sanat Tiyatrosu’yla Dayanışma ve Mücadele Çağrısı

Ankara Sanat Tiyatrosu’nun (AST) Ankara kent kültüründe önemli bir yeri olan Kızılay İzmir Caddesi Ihlamur …

Etkinlik bültenine abone olun

Yeni bir etkinliğimizden ya da etkinlik güncellemelerimizden anında haber alın...

Genel Etkinlikler Hepsi

Yer Hepsi

Düzenleyen Hepsi