Müjdat Gezen Sanat Merkezi, dün gece yakılmak istendi. Gericilik, en mahir olduğu sanatını sergiledi. Bu alçakça saldırıyı kınıyoruz desek, yetmez. Müjdat Gezen şahsında saldırıya uğrayana geçmiş olsun desek, geçmez.
Ne Akit’in salyalı ağzı, ne bir meczubun çember sakalıdır alevlerle aydınlığı boğmanın failleri. Bir bütün olarak gericilik, bir bütün olarak arkasındaki sermaye sistemidir kökünün kazınması gereken. Kınamakla yetinilemeyecek, geçmiş olsun dileğiyle pansuman yapılamayacak olan bir mücadeledir bu.
Dün gece bir sanat merkezini yakmaya kalkanlar da, birkaç hafta önce Cumhuriyet çınarı olan koskoca bir sanat fakültesini kapanma noktasına getirenler de, bir yıkımın ve bir çağdışılık imarının sahipleridir. Sermayeleriyle, gerici zihniyetleriyle iktidardaki sınıftır.
Alevler, mecazdan somuta, kartvizitleridir. Bir ülkeyi ateşe vermişlerdir, ileriden, haklıdan, akıldan yana ne varsa tutuşturmaya girişmişlerdir.
Bugün AKP eliyle yürütülen iktidar, piyasacılıkla teslim alamadığı, zorbalıkla boyun eğdiremediği, gerici saldırılarla korkutamadığı sanat alanını, fiziksel olarak da yok etmeye girişmiş olabilir, bunda şaşılacak bir şey yoktur.
Ama, hatırlatmak bile gereksiz, çok iyi bildikleri gibi, Nâzım Hikmet’leri, Aziz Nesin’leri, Ruhi Su’ları doğuran bu topraklarda, hiçbir başarı şansları bulunmamaktadır. Hak ettikleri yanıtı, emekçilerden, sanatçılardan alacaklardır.
Hayır, kınayarak, geçmiş olsun dilekleriyle değil yalnızca, örgütlenerek, mücadelenin en ön saflarına geçerek. Köklerini kazımak kararlılığıyla.
Bu görev, hepimizindir. Emekçi sınıfı aydınlarının, sanatçılarınındır. Bir kez daha salyalara, alevlere maruz kalmamak için örgütlenmeye çağırıyoruz.
Yoksa, geçmiş olmayacaktır!
Nâzım Hikmet Kültür Merkezi