Ferdi Akarnur’un 60. sanat yılına özel olarak sergilenen “Aşk Eski Bir Yalan”, usta sanatçının Türk tiyatrosuna yaptığı unutulmaz katkıları kutlamak amacıyla sahneye taşınıyor. Sanat hayatında altmış yılı geride bırakan Akarnur’un oyunculuğu, bu komedinin derinliklerine anlam katarak izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Modern dünyada aşkı ve insan ilişkilerini mizahi bir dille ele alan bu eser, aşk hikayecisi Po’nun işini sonlandırmadan önce on bininci çiftini evlendirme çabasını konu alıyor. Fakat Po, umutsuz âşık Mahmut ve erkek düşmanı Halide ile karşılaştığında, işleri hiç beklemediği şekilde sarpa sarar. Mahmut’un Halide’ye olan saplantılı aşkı, aşkın gerçekten de “eski bir yalan” olup olmadığını sorgulatan bir komediye dönüşür.

İroni, mizah ve içsel çatışmalarla dolu olan bu oyun, izleyiciyi aşka ve modern romantik ilişkilere dair düşündürmeyi hedefler.

Unutmayın: Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ama aşkın mumu hiç sönmez!

Aşk Eski Bir Yalan

Temaşa Gösteri Sanatları
Yazan ve Yöneten: Burçhan Göze
Yöneten Yardımcısı: Özge Göze
Oynayanlar: Ferdi Akarnur, Yelda Alp, Cengiz Güleryüz

Süre: 90 Dk. / 2 Perde 

“Oyun, Sokrates’in ünlü savunmasını ve mahkum edilme süreçlerini anlatmaktadır. Kendisine yöneltilen “gençlerin ahlakını bozmak ve dinsizlik” suçlamalarına karşı Atina vatandaşlarından oluşan yargıçlara, suçlamaların yalan ve asılsız olduğunu, sorular sorarak kanıtlamaya çalışır. Bu savunma; ‘demokrasi’, ‘adalet’ ve ‘bilgi gibi kavramların tartışıldığı tüm insanlığa yönelik büyük bir ders olmuştur. Güncelliğini de her dönem korumaktadır.

Oyun aynı zamanda kentsel alandaki karar alma süreçlerinde, kentlilerin tercihlerinin sonuçları üzerinde durmaktadır.

Unutulmamalıdır ki Atina hala Sokrates’i öldüren kent olarak bilinmektedir.”

Saygılarımla…
Günay TOPRAK

Kent devletlerinin demokrasinin ilk temellerinin atıldığı yerler olarak bilinmektedir. Gelişmiş demokrasi anlayışına ve kentlinin doğrudan katıldığı karar alma süreçlerine örnek gösterilmektedir. Oyunun geçtiği mahkeme/savunma sahneleri, kentsel karar alma süreçlerinin nasıl olduğunun etkili bir örneği olarak katılımcılarda derin izler bırakacaktır.

Oyunumuzda, 3 aşamalı savunma süreci  ve mahkeme sürecindeki haklar, kurallar ve mahkeme düzeni ile ilgili çeşitli bilgiler özenle yerleştirilmiştir. Kentlinin karar alma süreçlerine doğrudan  katılımına iyi bir örnektir.

*Oyunumuz; sadece coğrafi değil kültürel bir alanı ifade eden İzmir’in de önemli bir merkez olarak içinde yer aldığı Akdeniz’in hikayesidir. Oyun, ‘Karşı Kıyı’ olarak da tanımladığımız Atina’da geçmektedir. Kentsel olarak Atina ve İzmir arasındaki tarihi bağlar, kültürel ilişkiler, duygular, düşünceler oyunumuzun arka planında bulunmaktadır.

Oyunumuz için bestelenen müziklerde; Ege, Akdeniz ritimleri ve melodileri kullanılmıştır. Şarkı sözleri (4 şarkı) İzmirli bir ozan olan Homeros’un yazdığı Odysseia Destanı’ndan alınmıştır. Aynı zamanda oyunda ki görsellerde (projeksiyon ve fotoğraflar) Ege Denizi ve gemi geçişleri yer almaktadır.                   

Sokrates’in Savunması
İzmir Ensemble

Yazan: Platon
Yöneten: Günay Toprak
Çeviren: Niyazi Berkes
Oyunlaştıran: İzmir Ensemble
Oynayan: Özgür Başkaya

Müzik: Nedim Yıldız
Kostüm: Kamuran Çolak
Dekor: Tamer Gören
Işık: Taner Sözer
Teknik: Feridun Akbeyaz

Süre: Tek Perde / 75′
İzleyici Yaş Aralığı: 15+

Rusya, 1839’dan itibaren karmaşık teknik evriminin tüm aşamalarından geçti. Sovyetler Birliği döneminde iletişim, eğitim ve bilimsel amaçlar için yaygın olarak kullanılan fotoğraf; portre, panoramik, etnografik, belgesel, fotojurnalizm, savaş fotoğrafçılığı ve deneysel fotoğraf alanlarında gelişmiştir. Ardından endüstriyel büyüme ve mimari alanında kullanılmaya başlandı.
 
1917 Sosyalist Ekim Devrimi SSCB’de olduğu kadar dünya halkları için de bir umut ve “Bir başka dünya mümkündür” düşüncesinin hayata geçirildiği, devrimin kısacık yaşamı boyunca  hayatın her alanında bilimden sanata bıraktığı kültür ve miras önümüzü aydınlatmaya devam ediyor.

 Özcan Yaman Kimdir? 
 

Özcan Yaman 1963 Samsun/Bafra doğumlu. 1988 yılında Mimar Sinan Üniversitesi GSF Fotoğraf Ana Sanat Dalı’ndan mezun oldu. 1985-1991 yıllarında İBB Şehir Tiyatrolarında sahne fotoğrafçılığı yaptı. 1991-2008 yıllarında reklam fotoğrafçılığı yaptı. 2008-2014 yıllarında Evrensel Gazetesi’nde foto muhabiri ve köşe yazarlığı yaptı. Halen “Kadraj” köşesinde fotoğrafın sanat ve hayatla ilişkileri konusunda güncel yazılar yazmaktadır.

Nikoloy Gogol’un ünlü “Burun” öyküsü deneyimli tiyatro ve sinema oyuncusu Mehmet Gülerbaşlı yorumuyla bir kez daha tiyatro sahnesinde hayat buluyor.

“Soyadı unutulan berber İvan Yakovleviç bir gün yemekte karısından soğan ve ekmek ister. O gün canı kahve içmek istememiştir. Sıcacık ekmeği ikiye bölünce içinde beyaz bir şey görür ve bakar ki bu bir burun. Evet bu bir burun. Karısı ile kavga eder. Kadın kocasına kimin burnunu çaldığını sorar ve derhal ondan kurtulması gerektiğini söyler. Başları belaya girecektir. Berber kimin burnunu kestiğini de hatırlamaz. Acaba bilmeden birinin burnunu mu kesmiştir?
Burunu Neva Nehri’ne atmak istese de bunu başaramadığı gibi yakalanır. Bu arada 8. Derece Memur KOVALEV her sabah olduğu gibi kalktığında yüzünde burnunun olmadığını görür ve çılgına döner. Kovalevin burnu nereye gitmiştir. Aceleyle burnunu aramaya çıkar ve caddede ,bir üst derece subay kıyafetiyle dolaşan burnu ile karşılaşır.”

Burun
Tiyatro Bizde
Yazan: Nikolay Gogol
Sahneye Uyarlayan ve Oynayan: Mehmet Gülerbaşlı

 Mehmet Gülerbaşlı

1949 yılında İzmir’de doğdu. İzmir Namık Kemal Lisesi’ni bitirdikten sonra 1968 yılında Halk Oyuncuları’nda tiyatroya başladı. Devr-i Süleyman, Pir Sultan Abdal, Teneke oyunlarında oynadı. 1984 yılında “Perihan Abla” dizisinde televizyon oyunculuğu başladı. 1986 yılında Kemal Sunal’la “Yoksul” filminde oynadı. 1993 yılında “Bizimkiler” ve “Yazlıkçılar” dizisi ile ve daha birçok dizi ve filmlerde oyunculuk yaptı.

Özel Çocuklar ile müzik alanında çalışmalar yapan ve konser etkinlikleri düzenleyen Türkiye’de ki tek kurum Sıradışı Çocuklar’ın düzenlediği ikincisi gerçekleşecek olan ‘Sıradışı Çocuklar Konseri’ 18 Ekim saat 20.00’da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde dinleyenlerle buluşacak.

Tamamı özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların performanslarından oluşacak olan ve birbirinden farklı birçok enstürmanın kullanılacağı bu müzik şölenine eğitimci ve müzisyen Tuğrul Öztürk şeflik edecek.

“Rabarba”nın vazgeçilmez konuklarından, Türkiye’nin en çok dinlenen ve izlenen mizah programı Meksika Açmazı’nın sevilen ismi Anlatanadam, 90 dakika ve iki perdelik stand up gösterisiyle, birbirinden komik hikayeler ve tespitlerle izleyicisiyle buluşmaya devam ediyor. 

Anlatanadam
İbrahim Türker

Süre: 120′ / 2 Perde 

Hayatınızı değiştirmek adına ne kadar ileri giderdiniz? Peki ya Dünyayı?
Özgür, yaşamı yenmek için kendisine alışılmışın dışında bir yol çizmiştir.
Hayat onu kendi anlamıyla, hiç bilmediği şekilde, büyüleyici bir ‘’demoiselle’’ ile bir araya getirir.

Bu alışılmadık, kılık değiştirmiş hediyenin içinde kimyevi bir bağ olacak mı? Kendi yoluna ulaşma kararlılığına sahip mi? Bir dilim vişneli kekteki gerçeği keşfedin.

Künye

Tiyatro Yeşiltepeler
Yazan ve Yöneten: Aynur Yeşiltepeler
Oyuncular: Sinan Görkem Gönel, Berfin Gedik, Farabi Orhan, Burak Pamir, Rukiye Sarıdemir, Özlem Akgüneş, Canan Yapar
Genel Sanat Yönetmeni: Sinan Görkem Gönel
Sanat Yönetmeni: Begüm Kırkpulat
Ses / Işık: Aynur Yeşiltepeler
Müzik: Egemen Akkol
Afiş Tasarımı : Latent Pieces
Süre: 90 dk / 2 Perde 

Gregor Samsa, bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında kendisini yatağına zincirlenmiş bir halde buldu!

Franz Kafka’nın en popüler eserlerinden biri olan DÖNÜŞÜM, Tiyatro Ansambl uyarlamasıyla sahnede. Hayatın olağan akışını, insan ilişkilerinin tek düzeliğini, topluma yabancılaşmayı Gregor Samsa’nın gözünden izliyoruz.

Tiyatro Ansambl

Eser Franz Kafka
Uyarlayan ve Yöneten M. Onur Atacan
Oynayanlar Tuğçe Elmas, Binali Keskin, Meriç Şahin, Ece Uyar, Elif Tanınmış, Simge Akyel, Yağmur Akçay, Onur Atacan

Sahne Amiri ve Işık Tasarım Ali Kaan Eligüzel
Makyaj Tasarım Yağmur Akçay
Kostüm Tasarım Ece Uyar
Dekor Tasarım Ansambl Sanat Dükkânı
Süre 62′

9+ yaş ve üzeri izleyiciler için uygundur.

Bazı ailevi meseleler, kaşarlar, piyonlar, dirty talk, biraz sosyalistler, gladyo, açık ameliyat, Menemen Olayı ve Kutsi hakkındaki gösterisi ile Pınar Fidan, 27 Ekim akşamı 20:00’da Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde…

18 yaş ve üzeri izleyicilerimiz için uygundur.

Süre: 105′

Etkinlik saatinden önce kültür merkezimizde hazır bulunmanızı rica ederiz. Etkinliğimiz başladıktan sonra salona seyirci alınmayacaktır.

Reel Komedi Cumhuriyet

Yazan: Serdar Meriç
Yöneten: Serdar Meriç
Oynayanlar: Murat Gezer, Serdar Meriç, Utku Özcan Kutluer, Tubanur Davuşan, Cansel Kudret, Hümeyra Tunca, Alper Örgen, Can Yanık, Abdurrahim Keklikçi, Hüseyin Kupşen, Musa Suna.

Süre: 90 ‘ / 2 Perde 

18 yaş ve üstü izleyicilerimiz için uygundur. 

Shakespeare’nin kötülüğe ilişkin en derinlikli ve en olgun eseri olan Macbeth, tek kişilik muhteşem bir performans ile sizlerle. Macbeth’in korku iktidarında gün ışığına çıkan kötülükler, karanlık atmosfer, çelişkiler, bulanık yerler ve uçurumlar eşiğinde, hepimizi düşündürüyor: “Biz olsaydık nasıl davranırdık?”

Sertaç Yekeboğa’nın rejisiyle Macbeth’in gizemi bizleri daha da içine çekiyor, kuşku dokusunun ipliklerinde şu soru ile karşı karşıya bırakıyor: “Hepimizin içinde biraz Macbeth yok mu?”

Sek Production ve Chaplin Sanat’ın yapımını ve organizasyonunu üstlendiği “Macbeth” oyunu XXIV. Direklerarası Seyirci Ödülleri tarafından “En İyi Tek Kişilik Performans” ödülüne layık görülmüştür.

Macbeth

Yazan: William Shakespeare,
Çevirmen: Orhan Burian,
Yapım: DepoArt Sahne,
Yöneten: Sertaç Yekeboğa,
Reji Asistanı: Batuhan Höbek,
Oynayan: Sertaç Yekeboğa,
Genel Koordinatör: Miraç Bulat.
Dekor Tasarım: Murat Kalaoğlu,
Işık Tasarım: Haluk Deniz Aydın,
Kostüm Tasarım: İsmet Seydan,
Afiş Tasarım: Rabia Gençer
Makyaj Tasarım: Elida Büyükördek,
Ses Tasarım: Ferhat Altungök
Müzik: Balsu Barsan
Fotoğraf: Devran Hakan

Süre: 70 ‘
16 yaş ve üstü izleyicilerimiz için uygundur.